検索結果- トルコ語 - 英語

検索内容:

etmek

Google翻訳 / DeepL翻訳

telefon etmek

verb

to telephone, to phone

Ben sana telefon etmek istiyorum.

Google翻訳 / DeepL翻訳

I want to phone you.

詳細

ispat etmek

verb

to prove

Bu belgeyi ispat etmek zorundasın.

Google翻訳 / DeepL翻訳

You have to prove this document.

詳細

dans etmek

verb

to dance

Her cumartesi akşamı dans etmeyi seviyorum.

Google翻訳 / DeepL翻訳

I love dancing every Saturday night.

詳細

tasarruf etmek

verb

to save, economize

Her ay para tasarruf etmek önemlidir.

Google翻訳 / DeepL翻訳

Saving money every month is important.

詳細

flört etmek

verb

to flirt

Onunla flört etmek istemiyorum.

Google翻訳 / DeepL翻訳

I don't want to flirt with him.

詳細

not etmek

verb

to note

Not etmek önemlidir.

Google翻訳 / DeepL翻訳

Noting is important.

詳細

hükümdarlık etmek

verb

to rule (over), to hold sway (over), to wield power (over)

Kral hükümdarlık etmek için krallığına geri döndü.

Google翻訳 / DeepL翻訳

The king returned to his kingdom to rule.

詳細

ihlal etmek

verb

to violate

Kuralları ihlal etmek hoş değil.

Google翻訳 / DeepL翻訳

Violating the rules is not nice.

詳細

rica etmek

verb

(transitive, with ablative) To request, to wish.

Lütfen bana yardım etmek rica etmek istiyorum.

Google翻訳 / DeepL翻訳

I want to request help from you, please.

詳細

gıpta etmek

verb

(transitive) To wish to have the good qualities or things someone else has without envy; to admire, to look up to someone.

Onun başarısına gıpta etmek istiyorum.

Google翻訳 / DeepL翻訳

I want to admire his success.

詳細

Webで検索する