検索結果- トルコ語 - 英語

検索内容:

kız,

Google翻訳 / DeepL翻訳

kızlar

noun

nominative plural of kız

Kızlar okula gidiyor.

Google翻訳 / DeepL翻訳

The girls are going to school.

詳細

üvey kızı

noun

accusative singular of üvey kız / third-person singular possessive of üvey kız

Üvey kızı, onunla iyi anlaşmaya çalışıyor.

Google翻訳 / DeepL翻訳

The stepdaughter is trying to get along with her.

詳細

üvey kızlar

noun

nominative plural of üvey kız

Üvey kızlar anneleriyle birlikte yaşıyor.

Google翻訳 / DeepL翻訳

Stepdaughters are living with their mother.

詳細

Kızıldeniz

name

Red Sea (sea between Africa and Arabia)

Kızıldeniz'de dalış yapmak istiyorum.

Google翻訳 / DeepL翻訳

I want to go diving in the Red Sea.

詳細

kızan

noun

(Thrace, Southern Bulgaria) child / (dialectal) a teenager in a village / (dialectal) friend (especially a close friend) / (dialectal) woman / (dialectal) puppy or kitten

Kızanlar okula gidiyor.

Google翻訳 / DeepL翻訳

The children are going to school.

詳細

kızgın

adj

fervent / angry / superheated

Kızgın bir tartışma yaşandı.

Google翻訳 / DeepL翻訳

A fervent argument took place.

詳細

kızlık zarı

noun

hymen

Kızlık zarı, genellikle vajina girişinde bulunan ince bir zarı ifade eder.

Google翻訳 / DeepL翻訳

Hymen generally refers to a thin membrane located at the entrance of the vagina.

詳細

deniz kızı

noun

mermaid

Deniz kızı masalarda sık sık karşımıza çıkar.

Google翻訳 / DeepL翻訳

The mermaid often appears in fairy tales.

詳細

kızılağaç

noun

alder, any of several trees in the genus Alnus

Kızılağaç ağaçları sonbaharda kırmızı renge dönüşür.

Google翻訳 / DeepL翻訳

Alder trees turn red in the autumn.

詳細

kızamık

noun

measles (acute highly contagious viral disease)

Kızamık aşısı çocukları kızamıktan korur.

Google翻訳 / DeepL翻訳

The measles vaccine protects children from measles.

詳細

Webで検索する