検索結果- トルコ語 - 英語

検索内容:

etme

Google翻訳 / DeepL翻訳

taklit etmek

verb

to imitate

O, beni taklit etmeye

calisiyor.

Google翻訳 / DeepL翻訳

He is trying to imitate me.

詳細

tıraş etmek

verb

to shave something

Her sabah tıraş etmek zorunda hissediyorum.

Google翻訳 / DeepL翻訳

I feel like I have to shave every morning.

詳細

etmek

verb

to do; to make / to equal, make / Forms active verbs from adjectives and nouns, especially Arabic verbal nouns.

Bu işi yapmak zorundayım.

Google翻訳 / DeepL翻訳

I have to do this work.

詳細

alay etmek

verb

to ridicule

Onunla alay etmek hoş değil.

Google翻訳 / DeepL翻訳

It's not nice to ridicule him.

詳細

develope etmek

verb

(photography) to develop

Fotoğrafçılıkta filminizi geliştirmek için özel bir laboratuvara ihtiyacınız olabilir.

Google翻訳 / DeepL翻訳

You may need a special laboratory to develop your film in photography.

詳細

oyun etmek

verb

pull a fast one

Ona oyun etmek istemiyorum.

Google翻訳 / DeepL翻訳

I don't want to pull a fast one on him.

詳細

şikayet etmeler

noun

plural of şikayet etme

Onların \

Google翻訳 / DeepL翻訳

They are complaining about the service.

詳細

şikayet etmeyi

noun

accusative singular of şikayet etme

詳細

etmeyi

noun

accusative singular of etme

Onun etmeyi istediğimiz bir şey yok.

Google翻訳 / DeepL翻訳

We don't want anything from him.

詳細

etmeler

noun

nominative plural of etme

Etmeler çok önemli.

Google翻訳 / DeepL翻訳

Etmeler is very important.

詳細

Webで検索する