検索結果- トルコ語 - 英語

検索内容:

kulak

Google翻訳 / DeepL翻訳

kulak

noun

(anatomy) ear

Kulaklarımız duyma ve denge organlarıdır.

Google翻訳 / DeepL翻訳

Our ears are organs of hearing and balance.

詳細

kulak

noun

kulak

Kulaklarim \/u0131n \/u00e7ok hassas olmas\u0131 nedeniyle g\u00fc\u00e7l\u00fc bir r\u00fczgar bile rahats\u0131z edebilir.

Google翻訳 / DeepL翻訳

Strong wind can even disturb me because my ears are very sensitive.

詳細

kulak kepçesi

noun

(anatomy) pinna

Kulak kepçesi, insanların yüzeydeki kulak kısmıdır.

Google翻訳 / DeepL翻訳

The pinna is the outer part of the human ear.

詳細

kulak memesi

noun

ear lobe

Kulak memesi piercing yaptırmak istiyorum.

Google翻訳 / DeepL翻訳

I want to get an ear lobe piercing.

詳細

kulak asmak

verb

(intransitive, idiomatic, with dative) To heed, to pay attention, to listen carefully.

Ona kulak asmak zorunda değilsin.

Google翻訳 / DeepL翻訳

You don't have to pay attention to him.

詳細

kulak misafiri olmak

verb

(idiomatic) to overhear / (idiomatic) to eavesdrop " sarcastically and/or from the point of view of the eavesdropper designating eavesdropping as overhearing".

Komşuların konuşmalarını kulak misafiri olmak hoş değildir.

Google翻訳 / DeepL翻訳

It is not nice to overhear the neighbors' conversations.

詳細

kulakçık

noun

(anatomy) atrium, a microscopic air sac within a pulmonary alveolus

Kulakçıklar, akciğer alveollerinin içinde bulunan mikroskobik hava kesecikleridir.

Google翻訳 / DeepL翻訳

Atria are microscopic air sacs within the pulmonary alveoli.

詳細

kulaklı orman baykuşu

noun

long-eared owl (Asio otus)

Kulaklı orman baykuşu ağaç dalında oturuyor.

Google翻訳 / DeepL翻訳

The long-eared owl is sitting on a tree branch.

詳細

kulaklı

adj

eared

Kulaklı tavşan sevimli görünüyor.

Google翻訳 / DeepL翻訳

The eared rabbit looks cute.

詳細

kulaklık

noun

headphone

Kulaklık, müzik dinlerken kullanışlı bir aksesuardır.

Google翻訳 / DeepL翻訳

Headphones are a convenient accessory for listening to music.

詳細

Webで検索する