検索結果- トルコ語 - 英語

検索内容:

yapmak,

Google翻訳 / DeepL翻訳

sugeçirmez yapmak

verb

To impregnate a garb

Bu ceketi suge\u00e7irmez yapmak istiyorum.

Google翻訳 / DeepL翻訳

I want to impregnate this coat.

詳細

kapı yapmak

verb

(idiomatic) To lead up to a subject or request gently.

Kapı yapmak istediğim bir konu var, seninle paylaşmak istiyorum.

Google翻訳 / DeepL翻訳

I have a topic I want to gently bring up, I want to share it with you.

詳細

barış yapmak

verb

to make peace

Ülkeler arasında barış yapmak önemlidir.

Google翻訳 / DeepL翻訳

Making peace between countries is important.

詳細

çıkış yapmak

verb

(in the official speech) to leave

Ben her gün işten çıkış yaparım.

Google翻訳 / DeepL翻訳

I leave work every day.

詳細

şaka yapmak

verb

to joke, to make fun, to kid / to prank

Arkadaşlarımla şaka yapmak çok eğlenceli.

Google翻訳 / DeepL翻訳

Joking with my friends is very fun.

詳細

tuvaletini yapmak

verb

(idiomatic) peeing and/or pooping

Köpeğim tuvaletini yapmak için dışarıya çıktı.

Google翻訳 / DeepL翻訳

My dog went outside to pee.

詳細

tavan yapmak

phrase

(idiomatic) skyrocket (To increase suddenly and extremely; to shoot up; to surge or spike.)

Bu yılın başarısıyla tavan yaptı.

Google翻訳 / DeepL翻訳

It skyrocketed with the success of this year.

詳細

banyo yapmak

verb

to bath

Banyo yapmak için sıcak suyu kullanabilirsiniz.

Google翻訳 / DeepL翻訳

You can use hot water to bath.

詳細

araştırma yapmak

verb

(literally) to do a research

Ben her hafta araştırma yaparım.

Google翻訳 / DeepL翻訳

I do research every week.

詳細

baştan savma yapmak

verb

to skimp

Baştan savma yapmak, işlerin düzgün bir şekilde yapılmamasına neden olabilir.

Google翻訳 / DeepL翻訳

To skimp can lead to things not being done properly.

詳細

Webで検索する