検索結果- トルコ語 - 英語

検索内容:

kız

Google翻訳 / DeepL翻訳

kız

noun

girl / daughter / queen in card games

Kız okula gidiyor.

Google翻訳 / DeepL翻訳

The girl is going to school.

詳細

kız

verb

second-person singular imperative of kızmak

Kızma!

Google翻訳 / DeepL翻訳

Don't get angry!

詳細

kız kuşu

noun

lapwing, any bird of the genus Vanellus / northern lapwing (Vanellus vanellus) / white-crowned plover (Vanellus albiceps)

Kız kuşu, sulak alanlarda yaşayan bir kuş türüdür.

Google翻訳 / DeepL翻訳

The lapwing is a bird species that lives in wetlands.

詳細

üvey kız

noun

stepdaughter

Üvey kızımın doğum günü partisine gideceğim.

Google翻訳 / DeepL翻訳

I will go to my stepdaughter's birthday party.

詳細

kız kurusu

noun

spinster; old maid

Kız kurusu, evlenmemiş bir kadını tanımlayan bir terimdir.

Google翻訳 / DeepL翻訳

Spinster is a term that describes an unmarried woman.

詳細

Kırmızı Başlıklı Kız

name

Little Red Riding Hood

Kırmızı Başlıklı Kız ormanda yürürken kurtla karşılaştı.

Google翻訳 / DeepL翻訳

Little Red Riding Hood met the wolf while walking in the forest.

詳細

kızdırmak

verb

to anger; to annoy; to bug

Onu kızdırmak istemiyorum.

Google翻訳 / DeepL翻訳

I don't want to anger her.

詳細

kızgın

adj

fervent / angry / superheated

Kızgın bir tartışma yaşandı.

Google翻訳 / DeepL翻訳

A fervent argument took place.

詳細

Kızıldeniz

name

Red Sea (sea between Africa and Arabia)

Kızıldeniz'de dalış yapmak istiyorum.

Google翻訳 / DeepL翻訳

I want to go diving in the Red Sea.

詳細

kızan

noun

(Thrace, Southern Bulgaria) child / (dialectal) a teenager in a village / (dialectal) friend (especially a close friend) / (dialectal) woman / (dialectal) puppy or kitten

Kızanlar okula gidiyor.

Google翻訳 / DeepL翻訳

The children are going to school.

詳細

Webで検索する